Antalya Kelebek Gözlem Grubu kurucusu Prof. Dr. Yeğin: - "İngiltere'de 50, Danimarka'da 55, Finlandiya'da 125, Macaristan'da ise 150 tür kelebek bulunuyor. Türkiye'de ise sadece Antalya'da 177 tür gündüz kelebeğinin yaşadığını tespit ettik"
Antalya Kelebek Gözlem Grubu kurucusu Prof. Dr. Olcay Yeğin, kent çevresinde 177 kelebek türü belirlediklerini açıkladı.
Zengin bir fauna ve floraya sahip Antalya'da bulunan kelebek türlerini yaklaşık 20 yıldır gözlemleyen Yeğin ve eşi Gülten Yeğin, öğrencilerinin de katılmasıyla Antalya Kelebek Gözlem Grubu'nu kurdu. Grup, gözlemlerini profesyonel olarak fotoğraflayıp, tür tespiti yaptırdı. Böylece Antalya'da 177 kelebek türünün varlığı belirlendi.
Grup, Termessos, Koru Dağı ve Çimi Yaylası'nda özel izinlerle yaptıkları gözlemlerde tespit ettikleri kelebek türlerini fotoğraflayıp, kelebek üzerine en iyi kaynak olarak gösterilen "Collins Butterfly Guide" kitabının yazarları Tom Tolman ve Richard Lewington'a da onaylattı.
Prof. Dr. Yeğin, bir bölgedeki kelebek sayısının belli bir seviyede olmasının, o bölgenin doğal olarak korunduğu anlamına geldiğini ifade etti.
Antalya Kelebek Gözlem Grubu'nun çalışmaları ile kentin tahrip edilmemiş doğal güzelliklerini tanıtmak, yaşatmak ve yetkililerin önlem almalarını sağlamayı amaçladıklarını anlatan Yeğin, "İngiltere'de 50, Danimarka'da 55, Finlandiya'da 125, Macaristan'da ise 150 tür kelebek bulunuyor. Türkiye'de ise sadece Antalya'da 177 tür gündüz kelebeğinin yaşadığını tespit ettik" dedi.
Ekibiyle bölgeye özgü 3 endemik kelebek türünü de keşfettiklerini belirten Yeğin, "Anadolu Karagöz Mavisi"nin bir türü olan "Eckweileri"nin sadece Koru Dağları'nda, "Attalos Mavisi"nin Antalya'da, "Carbonel Mavisi"nin de Antalya, Denizli ve Isparta'da görülebileceğine dikkati çekti.
Baharın müjdecisi "Yalancı Apollo"
Yeğin, uzun yıllardır yaptıkları çalışmalar sonucunda baharın geldiğini kelebeklerden anladıklarını söyledi. Sadece Antalya ve çevresinde görülebilecek bir kelebek türü olan "Yalancı Apollo"nun, baharın müjdecisi olduğuna değinen Yeğin, şöyle devam etti:
"Antalya, kelebek gözlemciliği için çok avantajlı bir coğrafya. Kentin kelebekleri 11 ay boyunca uçar. Bazı türler de vardır ki sadece Antalya'da gözlenebilir. Bunlardan en önemlilerinden biri 'Yalancı Apollo'dur. Bu kelebeği gözlemlediğinizde anlarız ki bahar başlamıştır."
Kelebek seraları kurulmalı
Kelebek türü açısından zengin ülkelerde kelebek seraları kurulduğunu, bu seraların birçok turistin ilgisini çektiğini vurgulayan Yeğin, "Türkiye bu işe hiç girişmedi ama batıya giderseniz, kelebek seraları vardır. Oralarda üretirler ve insanlara müze gibi sunarlar. Seraları ziyaret eden insanlar gezer, fotoğraf çeker ve buraya girmek için para öder. Özellikle Güneydoğu Asya'da böyle alanlar var. Bu işi becerebilirseniz, Antalya'ya gelen turisti kelebek seralarına yönlendirip gezdirebilirsiniz" diye konuştu.
Seraların yanında özel sit alanlarında da korumalı olarak kelebek turizmi yapılabileceğini dile getiren Yeğin, birçok insanın pars, çita, aslan görmek ve fotoğraflamak için dünyanın ulaşılması zor coğrafyalarına gittiklerini, Türkiye'nin de elindeki kelebek çeşitliliğini avantaja dönüştürüp, doğal ortamları kontrollü turizme açarak, kazanç sağlayabileceğini kaydetti.
Kelebek gözlemci sayısının artması lazım
Türkiye'de kelebek gözlemci sayısının artması gerektiğine işaret eden Yeğin, "İngiltere'de 10 bine yakın kelebek gözlemcisi varken, bu sayı Türkiye'de 300 ile 500 arasında. Türkiye'de kelebek gözlemcilerine resmiyet verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kelebek gözlemciliği resmi bir hüviyete bürünmeli ve belli derecede resmi kurumlardan destek görmeli, tanınmalı. 'Antalya'nın kelebekleri' konulu yüksek lisans bölümü de açılmalı" dedi.
0 yorum:
Yorum Gönder