5 Eylül 2013 Perşembe

Türkiye hakkında pek bilinmeyen 7 şey

Genelde Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholas, Patara'da doğmuş ve Antalya Demre piskoposu olmuştur. Sanılanın aksine Noel Baba Kuzey Kutbu'nda değil, aslında Myra (Antalya)'da yaşamıştır. Noel Baba zengin ve dini bir ailede dünyaya geldi. Anne ve babasının ölümünden sonra, Aziz Nicholas insanlara yardım için hayatını adamış. Artık müzeye dönüştürülmüş Myra'daki evini ziyaret ederek Aziz Nicholas (Noel Baba) hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca cilt hastalığı tedavisinde şifalı minerallere sahip olduğu söylenen Çayağzı'nı da ziyaret edebilirsiniz.
Efes ve Halikarnas (antik dünyanın yedi harikasından ikisi) Türkiye'de bulunmaktadır. Günümüz Türkiye'sinin Ege Denizi yakınlarında bulunan Efes antik kenti, Küçük Asya'da Yunanlıların büyük kentlerinden biriydi. Efes St. Paul, St. John the Evangelist ve Hz. Meryem dahil olmak üzere birçok kutsal kişinin yaşadığı yer ve b
u ilişkisi nedeniyle Hıristiyanlar için kutsal bir alandır. Halikarnas Türkiye'de günümüz Bodrum bölgesinde eski bir Yunan kentidir. Halikarnassos’ta 1857 yılında Newton tarafından bulunarak frizleri Londra’daki British Museum’a taşınan Maussoleion, dünyanın yedi harikasından biri olarak tanımlanmaktadır. Maussoleion, Maussolos için karısı II. Artemisia tarafından yaptırılan bir mezar anıtıdır. Bugün sadece temel izleri ile frizlerinden bir parça kalmıştır. Halikarnassos’taki görülebilen diğer kalıntılar ise; yer yer poligonal ve rektagonal tekniğin kullanıldığı surlar ile Roma Çağı tiyatrosudur.

Ünlü Truva Savaşları Türkiye'de gerçekleşti.
Kaz Dağı (Antik İda Dağı) eteklerinde, Çanakkale il sınırları içinde yer alan tarihî kent. Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği antik kenttir. 1870'lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Tevfikiye köyü civarında keşfedilen antik kentte çıkan eserlerin çoğu günümüzde Türkiye, Almanya ve Rusya'dadır. Antik kent, 1998 yılından beri Dünya Miras Listesinde, 1996 yılından beri de Milli Park statüsündedir.

Önemli bir inanç turizmi merkezi olan Hatay'da, dünyanın ilk Katolik Kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi bulunmaktadır. Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Hatay, aynı zamanda dört büyük patriklik merkezinden biridir. St. Simon Stylite Manastırı , Yayladağı Barleam Manastırı ve Keldağı Barleam Manastırı önemli manastırlarıdır.

İlk Ekümenik Konseyi İznik'de yapıldı. İznik Kudüs ve Vatikan'dan sonra üçüncü " kutsal şehir " olarak Hıristiyan dünyası tarafından ilan edilmiştir. Birinci İznik Konsili M.S. 325 yılında İmparator Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu'nda resmi din olacak Hıristiyanlığın içerisinde tartışılan bazı konuları netleştirmek amacı ile toplanmıştır. İznik Konsili'nin ana konusu Mesih İsa'nın gerçek Tanrı olup olmaması idi. Mısır'ın İskenderiye kilisesinde başlayan anlaşmazlıkta o kilisenin bir presbüterosu (ihtiyar) olan Arius ünlü oldu. Arius'un öğretisine göre Mesih İsa Dünya'nın kuruluşundan önce Tanrı tarafından yaratılmıştır. Arius'a karşi çıkanlardan en meşhur isim o zaman İskenderiye kilisesinin bir diakonu (hizmetkarı), daha sonra ise kilisenin piskoposu olan İskenderiyeli Athanasius idi. Athanasius, Mesih İsa'yı yaratılmamış, ezelden beri var olan Tanrı Baba ile aynı özü olan gerçek Tanrı olarak kabul etti. İki grup İsa Mesih'in dünyanın tek kurtarıcısı olarak kabul etti ve İncil'e dayanarak fikirlerini savunmaya çalıştılar. İznik'te toplanan kilise önderlerin büyük çoğunluğu Mesih İsa'nın gerçek Tanrı olduğu fikrini pekiştirdiler. Konsilde bu konuda onaylanan İznik İnanç Bildirisi bugüne kadar Katolik, Ortodoks ve Protestan Kiliselerin ortak olarak kabul ettiği metinlerdendir. Konsilin konuştuğu başka konulardan bazıları şunlardı: Paskalya (Diriliş) Bayramı'nın tarihi, Roma ve İskenderiye Patriklerinin özel yetkileri, piskoposların atanmasıyla ilgili bazı prosedürler ve saire. İncil'in içeriği bu konsilin konusu değildi. Ardından birçok konsil daha yapılmış, günümüz Katolik ve Ortodoks görüşlerinin temellerini oluşturan kararlar alınmış, buna uygun olan ve olmayan yazılı kaynaklar sınıflandırılmıştır.

Türkiye florasında bu güne kadar  3.000 adedi endemik olmak üzere; yaklaşık, 9.000 çiçekli bitki türü vardır. Takson sayısı, alttür, varyete ve hibritlerle beraber bu sayı yaklaşık 12.000 e ulaşmaktadır. Ülkemiz dahil olmak üzere, tüm Avrupa kıtasında yaklaşık 12.000 bitki türü yetiştiği,  bu türlerin de  3.500 tanesinin sadece Türkiye’ye endemik  olduğu düşünülürse, Türkiye’nin floristik zenginliği  daha kolay anlaşılmaktadır.

Dünyanın bilinen en eski kenti : Çatalhöyük Türkiye'de yer almaktadır. Çatalhöyük bugüne kadar bulunan en büyük ve en iyi korunmuş Neolitik sitesidir. Çatalhöyük, Orta Anadolu'da, günümüzden 9 bin yıl önce iskan edilmiş, çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Doğu ve batı yönlerinde yanyana iki höyükten oluşmaktadır. Doğudaki Çatalhöyük (Doğu) olarak adlandırılan yerleşme Neolitik Çağ'da, Çatalhöyük (Batı) olarak adlandırılan batıdaki höyük ise Kalkolitik Çağ'da iskan görmüştür. Günümüz Konya Şehri'nin 52 km. güneydoğusunda, Hasandağı'nın yaklaşık olarak 136 kilometre uzağında, Çumra İlçesi'nin 11 km. kuzeyinde, Konya Ovası'na hakim buğdaylık arazide bulunmaktadır. Doğu yerleşimini, en son Cilalı Taş Devri sırasında ovadan 20 metre yüksekliğe kadar ulaşan bir yerleşim birimi oluşturmaktadır. Ayrıca, batıya doğru da ufak bir yerleşim birimi ve birkaç yüz metre doğuya doğru da bir Bizans yerleşimi bulunmaktadır. Höyükler kabaca 2 bin yıl kesintisiz iskan edilmiştir. Özellikle neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Yerleşimde 8 bin üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir. Çatalhöyük'ün diğer neolitik yerleşimlerden temel farkı, bir köy yerleşmesini aşıp kentleşme evresini yaşamakta olmasıdır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir. Bu özelliklerinin bir sonucu olarak 2009 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne önerilmiştir.UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmesine karar verilmiştir.

 

0 yorum:

Yorum Gönder